Veri Bilimi ve Veri Analitiği Sözlüğü

Low-Code Geliştirme Platformları Nedir?

Yazılım uygulamaları günümüzde tüm iş süreçlerinin merkezinde yer alıyor. Ancak geleneksel yazılım geliştirme süreçleri, uzun zaman, teknik uzmanlık ve kaynak gerektiren karmaşık bir yapıya sahip. İşte tam bu noktada Low-Code Geliştirme Platformları (Low-Code Development Platforms), yazılım geliştirme dünyasında bir paradigma değişimi yaratıyor. Bu platformlar minimal kodlama bilgisiyle uygulamaların hızla geliştirilmesini sağlayan, dijital dönüşüm sürecini ivmelendiren teknolojik çözümler olarak öne çıkıyor.

Kurumların dijital rekabet ortamında hız kazanma ihtiyacı, yazılım geliştirici açığı ve teknik kaynakların optimizasyonu gibi faktörler, low-code yaklaşımını iş dünyasında vazgeçilmez kılıyor. Bu yazıda, giderek yaygınlaşan low-code platformlarını detaylıca inceleyerek, bu teknolojinin sunduğu imkanları ve kullanım yöntemlerini keşfedeceğiz.

Low-Code Geliştirme Platformları Nedir?

Low-Code geliştirme platformları, geleneksel el ile kodlama yöntemlerine kıyasla çok daha az kod yazımı gerektiren, çoğunlukla görsel arayüzler ve sürükle-bırak işlevselliği ile uygulama geliştirmeyi sağlayan teknolojik platformlardır. Bu platformlar, yazılım geliştirme sürecini demokratikleştirerek teknik olmayan kullanıcıların da uygulama oluşturabilmesine olanak tanır.

Forrester Research'ün tanımına göre low-code platformları, "minimum el ile kodlama ve hızlı kurulum ile uygulama geliştirmeyi sağlayan ürünler" olarak nitelendirilmektedir. Bu platformlar, tekrarlayan kodlama işlemlerini otomatikleştirerek, geliştiricilerin daha stratejik ve yenilikçi görevlere odaklanmasını sağlar.

Low-code platformları, geleneksel kodlamadan farklı olarak:

özelliklerini bir araya getirir.

Gartner'ın tahminlerine göre, 2025 yılına kadar geliştirilen uygulamaların %70'inden fazlası low-code veya no-code platformları kullanılarak oluşturulacaktır. Bu da low-code platformlarının yazılım geliştirme dünyasındaki dönüştürücü etkisini açıkça ortaya koymaktadır.

Low-Code Platformlarının Çalışma Prensibi

Low-code platformları, yazılım geliştirme sürecini basitleştiren çeşitli mekanizmalar ve araçlar kullanır. Bu platformların çalışma prensibi temel olarak üç ana unsur üzerine kuruludur:

Görsel Geliştirme Arayüzleri

Low-code platformlarının en belirgin özelliği, görsel arayüzler üzerinden uygulama geliştirmeyi mümkün kılmasıdır. Bu arayüzler genellikle şunları içerir:

Bu görsel araçlar, kullanıcıların karmaşık kod yazmadan uygulama mimarisini kurgulamasına olanak tanır.

Önceden Hazırlanmış Bileşenler ve Şablonlar

Low-code platformları, uygulama geliştirme sürecini hızlandırmak için:

sağlar. Bu hazır bileşenler geliştirme süresini önemli ölçüde kısaltır.

Otomatik Kod Üretimi

Low-code platformlarının arkasındaki temel teknoloji, görsel tasarımları çalışan uygulamalara dönüştüren otomatik kod üretim motorlarıdır:

Bu sayede, manuel kodlamanın getireceği hatalar ve tutarsızlıklar minimize edilerek standartlara uygun, bakımı kolay kod üretilir.

Low-Code Geliştirme Platformlarının Avantajları

Low-code platformları, organizasyonlara çeşitli avantajlar sunarak dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırır:

Hızlı Uygulama Geliştirme

Geleneksel yazılım geliştirme süreçlerine kıyasla, low-code platformları ile uygulama geliştirme süresi önemli ölçüde kısalır. Mendix'in yaptığı bir araştırmaya göre, low-code platformları kullanılarak geliştirilen uygulamaların piyasaya sürülme süresi %50-90 oranında azalabilmektedir. Bu hız avantajı şu faktörlerden kaynaklanır:

Böylece işletmeler, değişen pazar koşullarına ve müşteri ihtiyaçlarına çok daha hızlı yanıt verebilme kabiliyeti kazanır.

Teknik Borç Azaltma

Teknik borç(Technical Debt), yazılım geliştirme süreçlerinde uzun vadeli kalite ve sürdürülebilirlikten feragat ederek kısa vadeli çözümler üretilmesi sonucu oluşan bir kavramdır. Low-code platformları, standartlaştırılmış ve otomatik üretilen kod sayesinde teknik borç birikimini önemli ölçüde azaltır:

IDC'nin bir raporuna göre, low-code platformları kullanan organizasyonlar bakım maliyetlerinde ortalama %30'luk bir azalma görmektedir.

Geliştirici Açığını Kapatma

Küresel ölçekte yazılım geliştirici açığı giderek artmaktadır. Low-code platformları, bu açığı kapatmada önemli bir rol oynar:

Gartner'a göre, 2023 yılına kadar aktif geliştiricilerin sayısı profesyonel geliştiricilerin dört katına ulaşmıştır, bu da low-code platformlarının geliştirici açığını kapatmadaki potansiyelini göstermektedir.

Maliyet Verimliliği

Low-code platformları, yazılım geliştirme maliyetlerini çeşitli açılardan düşürür:

Low-Code Platformlarının Sınırlamaları

Her teknolojide olduğu gibi, low-code platformlarının da belirli sınırlamaları bulunmaktadır:

Özelleştirme Kısıtlamaları

Low-code platformları, görsel arayüzler ve hazır bileşenler ile hızlı geliştirme sağlarken, bu yaklaşım bazen özelleştirme esnekliğini sınırlayabilir:

Bu sınırlamaları aşmak için, birçok low-code platformu geleneksel kodlama ile hibrit çalışma imkanı sunmaktadır.

Karmaşık İşlevler İçin Uygunluk

Low-code platformları, standart iş uygulamaları için ideal olmakla birlikte, şu alanlarda zorluklar yaşanabilir:

Bu tür ihtiyaçlar için, low-code yaklaşımı geleneksel geliştirme metodolojileri ile desteklenmelidir.

Vendor Lock-in Riski

Low-code platformlarını kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, tedarikçiye bağımlılık (vendor lock-in) riskidir:

Bu riski yönetmek için, standartlara dayalı, açık API'ler sunan ve dışa aktarım özellikleri olan platformları tercih etmek önemlidir.

Low-Code Platformu Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Organizasyonlar için doğru low-code platformunu seçmek, başarılı bir dijital dönüşüm için kritik öneme sahiptir. Seçim yaparken şu faktörlere dikkat edilmelidir:

Teknik Gereksinimler

Platform seçiminde teknik uyumluluk öncelikli olarak değerlendirilmelidir:

Bu gereksinimler, mevcut IT altyapınız ve gelecekteki teknoloji stratejiniz ile uyumlu olmalıdır.

Ölçeklenebilirlik

İş büyüdükçe platformun da ölçeklenebilmesi kritik öneme sahiptir:

Entegrasyon Yetenekleri

Modern iş uygulamaları, genellikle çeşitli sistemlerle entegre çalışmak zorundadır:

Güvenlik Özellikleri

Uygulama güvenliği, özellikle kurumsal ortamlarda kritik öneme sahiptir:

Geleceğe Dönük Trendler

Low-code geliştirme platformları, teknolojik gelişmelerle birlikte sürekli evrilmektedir. Önümüzdeki dönemde öne çıkması beklenen trendler şunlardır:

Yapay Zeka Entegrasyonu

Yapay zeka ve makine öğrenimi, low-code platformlarının yeteneklerini önemli ölçüde genişletmektedir:

IoT Uygulamaları

Nesnelerin İnterneti (IoT), low-code platformları için yeni fırsatlar sunmaktadır:

Hibrit Yaklaşımlar

Geleceğin low-code ekosisteminde, hibrit geliştirme yaklaşımları önem kazanacaktır:

Sonuç

Low-Code Geliştirme Platformları, yazılım geliştirme süreçlerinin demokratikleşmesinde ve dijital dönüşümün hızlandırılmasında kritik bir rol oynamaktadır. Görsel araçlar, hazır bileşenler ve otomatik kod üretimi sayesinde, geleneksel programlamaya kıyasla çok daha hızlı ve maliyet-etkin uygulama geliştirme imkanı sunan bu platformlar, her ölçekteki işletme için değer yaratmaktadır.

Organizasyonunuz için doğru low-code platformunu seçerken, teknik gereksinimleri, ölçeklenebilirliği, entegrasyon yeteneklerini ve güvenlik özelliklerini detaylıca değerlendirmek, başarılı bir dijital dönüşüm için elzemdir. Bugün dijital rekabette öne geçmek için Low-Code platformlarını değerlendirmeye başlayarak, uygulama geliştirme süreçlerinizi dönüştürebilir ve inovasyon hızınızı artırabilirsiniz. Sorularınız ve ihtiyaçlarınız kapsamında özel çözümler için uzman ekibimizle iletişime geçebilirsiniz.

Kaynakça

  1. Gartner Research: Low-Code Development Technologies Evaluation Guide
  2. Forrester Wave: Low-Code Development Platforms For Professional Developers
  3. McKinsey Digital: Unlocking value with low-code platforms

sözlüğe geri dön

Veri Bilimi ve Veri Analitiği Sözlüğü'nü Keşfet

Data Lakehouse Nedir?

Data Lakehouse, veri ambarı (data warehouse) ile veri gölü (data lake) mimarilerinin avantajlarını birleştiren modern bir veri yönetim yaklaşımıdır. Bu yapı, hem yapılandırılmış hem de yapılandırılmamış verileri tek bir platformda işleme yeteneği sunarak, veri analitiği ve büyük veri işleme süreçlerini daha etkili hale getirir.

DETAYLI İNCELE
Reverse ETL Nedir?

Reverse ETL, geleneksel ETL (Extract, Transform, Load) süreçlerinin tersine işlediği bir veri entegrasyon yöntemidir.

DETAYLI İNCELE
İlişkisel Veri Tabanı Nedir?

İlişkisel bir veri tabanı, birbiriyle ilişkili tablolardan oluşur ve her tablo belirli bir veri türünün - bir varlığın - verilerini içerir. İlişkisel model, gerçekliği tanımlar ve genellikle varlık sayısı kadar ayrı tabloya sahiptir. İlişkisel bir veri tabanı, tüm veri öğelerini yalnızca bir kez görüntülemeye çalışır.

DETAYLI İNCELE
REFERANSLARIMIZ

Başarılı İş Ortaklarımıza Katılın!

Sektöründe öncü 120'den fazla şirket ile 200'den fazla başarılı proje geliştirerek Türkiye'nin alanında lider şirketleri ile çalışıyoruz.
Siz de başarılı iş ortaklarımız arasındaki yerinizi alın.

İlETİŞİM FORMU

Sizi Tanımak için Sabırsızlanıyoruz

Formu doldurarak çözüm danışmanlarımızın tarafınıza en hızlı şekilde ulaşmasını sağlayın.

Thank you! Your submission has been received!
Oops! Something went wrong while submitting the form.
İLETİŞİME GEÇ
BAŞARI HİKAYESİ

ABB - AI Factory Platformu

ABB'nin dijital dönüşüm yolculuğunda, MLOps, Big Data ve AutoML bileşenlerinden oluşan AI Factory platformu başarıyla hayata geçirildi.

HEMEN İZLE
HEMEN İNCELE
20+
Açık Kaynaklı Program
100+
Yapay Zeka Modeli
1
IDC Ödül Başarısı
Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. “Kabul Et” butonuna tıkladığınızda bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Çerezleri nasıl kullandığımız, sildiğimiz ve engellediğimiz ile ilgili detaylı bilgi için lütfen Gizlilik Politikası sayfasını okuyunuz.